Geçtiğimiz yılın sevilen bağımsız filmlerinden biriydi bu film. Little miss sunshine, me and you and everyone we know ile aynı dönemde izleme şansım olmuştu.
Goran Dukic yönetmiş filmi. Bir takım insanlar oynamış. Başroldeki oyuncu- Patrick Fugit - çok kayda değer değil gibi. Evet, Shannyn Sossamon tatlı bir kız. Esas işi götüren Eugene rolündeki
Shea Whigham. En hoş sürpriz de
Tom Waits... Abimiz yaşına başına aldırış etmeden, ki allah uzun ömür versin, bir veteran gerilla tadında filmlere dahil olmaya devam ediyor. Helal sana...
Anton Corbijn'in merceğinden Tom Waits Güzel başlayan filmler vardır; izleyiciyi, zorlamadan tatlı tatlı bir anda sarıp içine alıverirler. Wristcutters da böyle bir film. Ferah, acelesi yok. Seyirciyle meselesi de yok. Kafası rahat. Tavsiyem siz de rahat olun izlerken. Pek birşey beklemeyin. Yaratılan dünyanın orjinalliğine gülümseyin, Eugene’i sevin, hatundan hoşlanın. Zira bir başyapıt falan yok önünüzde. Sonu da dahil, epey kestirilebilir bir film bu. Sürpriz bir son yaratacağım diye bir derdi de yok. Dedik ya zaten kafası rahat diye...
Ama şunu da unutmayın; bu filmi unutamayacaksınız. Yok yok büyük konuşmayayım unutamayabilirsiniz diyeyim.
Filme ruhunu üfleyen, Gogol Bordello hiç şüphesiz. Grubun “öteki adamı” anlatan göçebe müziği, herkesin “göçmen” olduğu bir dünyada geçen bu naif filmin bir anlam kazanmasını sağlıyor. Eugene’nin “alengirli” arabasında her Through the roof’ n ’underground* çaldığında aynı güzel şeyleri hissediyorsunuz.
Eugene Hütz New York maaallelerinde...
Film, grupla ilişkisini hiç saklamıyor zaten. Eugene, adını, “off” olmadan önce yaptığı müziği ve kaytan bıyıklarını Gogol Bordello’nun “herbirşeyi” Eugene Hütz’den alıyor. Hatta başrolde Hütz oynuyormuş gibi hissedeceksiniz. Burada Shea Whigham’ın hakkını teslim etmek lazım; gerçekten başarılı bir karakter oyuncusu.
Bu arada bizim müthiş film dağıtım şirketlerimiz filmi ülkemize getirseydi kesin
"kessen acımaz" adıyla yayınlarlardı...
* : 2002 - Gogol Bordello albümü Multi Contra Culti vs Irony