14 Ocak 2008 Pazartesi

television - marquee moon



1973 yılında, 25 yaşlarında dört adam – Tom Verlaine, Richard Lloyd, Fred Smith ve Billy Ficca - New York’da bir grup kurarlar. Bundan dört yıl sonra da müzik tarihinin en iyi, punk hareketinin de en derin albümlerinden birini icra ederler: Marquee Moon.




Albümü dönemin punk müziği içinde apayrı bir yere taşıyan, şüphesiz Verlaine ve Lloyd’un birer gitar virtüözü olmalarıdır. Diğer punk gruplarında ise grup üyelerinin çoğu enstruman çalmayı grup kurulduktan sonra öğrenmişlerdir.


Verlaine ve Lloyd sahip oldukları bu yetenekleri, özellikle de döneme göre çığır açıcı gitar soloları, entellektüel kişiliklerinin doğal bir sonucu olan derin şarkı sözleriyle de birleşince, müzikal açıdan son derece zengin ve özgün parçalar yapabilmişlerdir.

Bu parçalar, dönemin iki satırlık el bombası tadındaki haldır huldur punk şarkıları arasında birer sanat eseri olarak dururlar. Punk fırtınasını küçümsediğim falan sanılmasın, bilakis hastasıyımdır bu çocukların. Amacım Marquee Moon ve Television’ın neden birer efsaneye dönüştüğünü, neden büyük olduklarını ifade etmek yanlızca...


Albüm, Television’ın The Cure, Blondie – ki birlikte turneye çıkmışlardır- , Talking Heads gibi New Wave akımını oluşturan gruplarla beraber anılmasını sağlar. Ama grup bu sükseli çıkışın ardını getiremez. Marquee Moon, grubun altın işlemeli paha biçilemez silahından çıkan tek bir kurşundur. Bu kurşun günümüze kadar ulaşmış ve bugünkü New York müziğini şekillendiren ana unsurlardan birini oluşturmuştur. Rapture, The Strokes gibi yeni yetmeler eşsiz birer kar tanesi değildir yani...


Gruba ismini veren, ünlü punk ikonu Richard Hell’in ilk 45’lik çıktıktan sonra gruptan ayrıldığını da bir not olarak düşelim. Grup ile arasında Syd-Pink Floyd gibi bir ilişki olduğunu sanmıyorum ama Hell’in gruptaki bazı şeyleri şekillendirdiğini de göz ardı etmemek lazım.

Selametle...



Hiç yorum yok: