25 Kasım 2008 Salı

sunshine


Güneş ölüyor... Karlar altındaki dünya, ilk başarısızlığının ardından ikinci kez bir umut yolculuğu hazırlıyor. Icarus II, görevlerinin intihardan farksız olduğunu bilen mürettabatı ve ilkinden çok daha güçlü bir "yıldız bombası" ile güneşe doğru yol alıyor.

Bu film, çocukluğu Jules Verne ile geçen, ancak özel efekt salatası boktan filmler nedeniyle bilim kurgu sinemasına inancını yitiren beni, bu tür ("genre" der ecnebiler) ile yeniden barıştıran filmdir. Uzun zamandır izlediğim en "dolu" ve felsefi derinliğe sahip filmlerden biridir. Harika bir görsellik ile sunulan ustaca işlenmiş pek çok ayrıntı ve insana-hayata dair soruları da cabasıdır.










Aslında bunların hiçbirinin hiçbir önemi yoktur. Nihayetinde hepimiz bu sonsuz evrende yıldız tozlarıyız...

Hiç yorum yok: