25 Mart 2010 Perşembe

the smiths


Nedensizce sevdiğimiz şeyler vardır ya; işte aslında onların hepsinin bir nedeni var ve biz kendimize itiraf edemiyoruz. Kendim için bu durumu The Smiths'e karşı duyduğum hissiyatla örnekleyebilirim. Yıllardır dinliyorum bu adamları, yıllardır da neden sevdiğimi bir türlü ifade edemedim. Evet yazdıkları sözler çok güzel, müzikleri çok güzel; ama topu topu dört albümleri var dördünün de kayıt kalitesi berbat, Morrissey'in sesi ve şarkı söyleyiş tarzı berbat. Gelgelelim sihirli bir şey var bu adamlarda. İlk dinleyişimde "Bu ne lan!" diyen bir adamım ben. Bir arkadaşım karışık bir Tindersticks kasedinin yanında vermişti Meat is Murder albümlerini. The Cure ile Radiohead ile yıkanan ergen bünye bir boka benzetememişti hemen. Sonra walkman'imizden çıkmaz oldu. Üzerinden 11 yıl geçmiş, hala bıkmadan usanmadan dinliyoruz. Dinlemediğimizde özlüyoruz. Bir kafede barda yahut bir filmde aniden karşımıza çıktığında seviniyoruz. Nereden nereye...


Hiç yorum yok: